New York'ta yaşayan ve kitaplarıyla New York serüvenini anlatan, dünyada
öncü elektronik müzik bestecilerinden sayılan İlhan Mimaroglu, 1945 yılından
beri içinde bulundugu müzik dünyasına öncelikle eleştirmenlik ve radyo
programcılığıyla başlamış. Daha sonra 1955 yılında Rockefeller Vakfı'nın
daveti ile New York Columbia Üniversitesi'nde Paul Henry Lang'la müzikoloji
ve Douglas Moore'la bestecilik alanlarında çalışmış. Aynızamanda, 1959
yılından itibaren yerleştigi New York'da seçkin bestecilerden Vladimir
Ussachevsky'nin, Edgard Varèse ve Stefan Wolpe gibi isimlerin ögrencisi
olmuş.
öncü elektronik müzik bestecilerinden sayılan İlhan Mimaroglu, 1945 yılından
beri içinde bulundugu müzik dünyasına öncelikle eleştirmenlik ve radyo
programcılığıyla başlamış. Daha sonra 1955 yılında Rockefeller Vakfı'nın
daveti ile New York Columbia Üniversitesi'nde Paul Henry Lang'la müzikoloji
ve Douglas Moore'la bestecilik alanlarında çalışmış. Aynızamanda, 1959
yılından itibaren yerleştigi New York'da seçkin bestecilerden Vladimir
Ussachevsky'nin, Edgard Varèse ve Stefan Wolpe gibi isimlerin ögrencisi
olmuş.
İlhan Mimaroglu'nun dünyada büyük övgü alan elektronik müzik yapıtlarının
yanısıra; 1970'ler boyunca yedi yıl süreyle New York'ta WBAI radyo
istasyonundaki politik ve toplumsal konulara ağırlık verdigi elektronik müzik
programı, fotografçıkimligi, eleştirel günceleri, köşe yazıları, otobiyografik
notlarıda onu unutulmaz kılmıştır.
Geçtigimiz yıllarda İstanbul'a sık sık davet edilen ama bir türlü Istanbul'da
göremedigimiz Ilhan Mimaroglu'yla ne telefon ne e-mail, faks aracılığıile
haberleştik...
yanısıra; 1970'ler boyunca yedi yıl süreyle New York'ta WBAI radyo
istasyonundaki politik ve toplumsal konulara ağırlık verdigi elektronik müzik
programı, fotografçıkimligi, eleştirel günceleri, köşe yazıları, otobiyografik
notlarıda onu unutulmaz kılmıştır.
Geçtigimiz yıllarda İstanbul'a sık sık davet edilen ama bir türlü Istanbul'da
göremedigimiz Ilhan Mimaroglu'yla ne telefon ne e-mail, faks aracılığıile
haberleştik...
İstanbul’a gelmediginiz yıllar içinde İstanbul sizin için nasıl degişimler gösterdi? Buradaki genç
müzik ve yaşam konusunda düşünceleriniz neler?
müzik ve yaşam konusunda düşünceleriniz neler?
İstanbul'dan uzun yıllar uzak kalmış olduğum için oradaki degişimleri kesinlikle
değerlendiremem. Bir büyük kent olarak İstanbul, dünyanın başka büyük kentleri gibi çeşitli
sanat olaylarının sürekli olarak yer aldığıbir yer. Oradan gelen bilgilerin ışığında,Istanbul'un o
yolda bir gelişme içinde oldugunu anlıyorum. Edindiğim genel izlenim şu ki, bu bakıma,
değerlendiremem. Bir büyük kent olarak İstanbul, dünyanın başka büyük kentleri gibi çeşitli
sanat olaylarının sürekli olarak yer aldığıbir yer. Oradan gelen bilgilerin ışığında,Istanbul'un o
yolda bir gelişme içinde oldugunu anlıyorum. Edindiğim genel izlenim şu ki, bu bakıma,
İstanbul New York'tan belki daha ilginç, daha verimli, hem de daha alımlıbir kent.
Elektronik müziğin Istanbul’da hiç varlığınıhissettirmedigi bir dönemde yayınladığınız
kitabınıza tepkiler nasıl olmuştu? Acaba 1991 yılında yayınlanan bu kitap şimdi daha mıçok
anlaşılıyor ve ilgi görüyor?
kitabınıza tepkiler nasıl olmuştu? Acaba 1991 yılında yayınlanan bu kitap şimdi daha mıçok
anlaşılıyor ve ilgi görüyor?
Elektronik Müzik kitabımın Türkiye'de ne gibi tepkilerle karşılaştığıkonusunda, gene uzaklığım
nedeniyle, bir bilgim yok. Okuyanlar olmuştur o kitabı, bu da bana yeter. Elektronik müzik
dünyanın her yerinde çok az ilgi gören, üstelik yanlış anlaşılan bir tür. Üstünlük açısından
nedeniyle, bir bilgim yok. Okuyanlar olmuştur o kitabı, bu da bana yeter. Elektronik müzik
dünyanın her yerinde çok az ilgi gören, üstelik yanlış anlaşılan bir tür. Üstünlük açısından
İstanbul'dan, Türkiye'den ne bekleyelim ki?
Elektronik müziğin dünyadan Türkiye’ye ulaşmasınasıl oldu sizce? Müzik türü olarak ne kadar
anlaşılıyor?
anlaşılıyor?
Elektronik müzik Türkiye'ye özellikle plaklar yoluyla, hem de bu konudaki yayınlarla ulaştı. Pek
az sayıda ilgilinin eline geçti bunlar. Bu arada, elektronik müziğin Türkiye'deki öncüsü, gitgide
dünya çapında da tanınma yoluna girmiş olan Bülent Arel'i analım!
az sayıda ilgilinin eline geçti bunlar. Bu arada, elektronik müziğin Türkiye'deki öncüsü, gitgide
dünya çapında da tanınma yoluna girmiş olan Bülent Arel'i analım!
Sizce, ilkel yöntemlerle ulaşılan elektronik seslerin ruhu adına gelişen teknolojinin kısa yoldan
elektronik müzik oluşturmasının müzikte ne gibi etkisi oldu?
elektronik müzik oluşturmasının müzikte ne gibi etkisi oldu?
Şunu belirtmek gerekir ki elektronik müzik ille de elektronik kaynaklıseslerle yapılan bir müzik
değildir. Ses yazma yoldamlarının ürünü bir müziktir. İlkellik söz konusu oldugunda, ressam
Jean Dubuffet'ın ses yazma yoluyla, plaklar üstünde gerçekleştirdigi ve pek az tanınan
besteleri üstün değerde yaratılardır.
değildir. Ses yazma yoldamlarının ürünü bir müziktir. İlkellik söz konusu oldugunda, ressam
Jean Dubuffet'ın ses yazma yoluyla, plaklar üstünde gerçekleştirdigi ve pek az tanınan
besteleri üstün değerde yaratılardır.
Peki plakların yok olması, artık fazla talep görmemesi konusunda düşünceleriniz neler?
Plakların yok olmasından söz ettiğinizde, elektronik müzik plaklarının azalışına, bunların kıyıda
köşede kalmış olmasına değiniyorsanız, bu çok doğru, ne yazik ki! Hele elektronik müziğin plak
üzerinde yer alan ve dinleyicilere plaklarla ulaşan bir müzik olduğunu göz önünde tutarsak.
köşede kalmış olmasına değiniyorsanız, bu çok doğru, ne yazik ki! Hele elektronik müziğin plak
üzerinde yer alan ve dinleyicilere plaklarla ulaşan bir müzik olduğunu göz önünde tutarsak.
Elektronik müzik için ‘geleceğin klasik müzigi’ yorumu yapan müzisyenler olduğunu
düşünürsek, size göre elektronik müziğin gelecegi nasıl olacak?
düşünürsek, size göre elektronik müziğin gelecegi nasıl olacak?
Elektronik müziğin yalnız geleceğin değil, içinde yaşadığımız günlerin başlıca klasik müziği
olduğunu yıllar önce ben de söyledim. Yarım yüzyılıaşan bir geçmişten söz ediyoruz. Oysa
bugünkü gerçek şu ki, klasik müzik dinleyicilerinin büyük bir çoğunluğu elektronik müziğin
farkında bile değil. Geleceğe umutla bakamıyorum.
olduğunu yıllar önce ben de söyledim. Yarım yüzyılıaşan bir geçmişten söz ediyoruz. Oysa
bugünkü gerçek şu ki, klasik müzik dinleyicilerinin büyük bir çoğunluğu elektronik müziğin
farkında bile değil. Geleceğe umutla bakamıyorum.
Çağdaş klasik müzik besteciliği ve elektronik müzik besteciliği arasındaki benzerlikler, farklar
neler? Sizin elektronik müzik bestelerinizde caz müziğinden de esinlendiğiniz doğru mu?
neler? Sizin elektronik müzik bestelerinizde caz müziğinden de esinlendiğiniz doğru mu?
Notalarıyazarsınız kağıda, seslendirilmek üzere. Çağdaş klasik müzik besteciligi kısaca bu
(eskiden olduğu gibi). Ya da sesleri kendiniz toplar düzenlersiniz. Bu da elektronik müzik
besteciliği. Biri soyut bir müziktir (kağıda yazılan), öbürü somut (elektronik müzik).
Diğer konuya gelince, şu ya da bu elektronik müzik yapıtımda caz etkileri var nitekim.
(eskiden olduğu gibi). Ya da sesleri kendiniz toplar düzenlersiniz. Bu da elektronik müzik
besteciliği. Biri soyut bir müziktir (kağıda yazılan), öbürü somut (elektronik müzik).
Diğer konuya gelince, şu ya da bu elektronik müzik yapıtımda caz etkileri var nitekim.
Müzik türlerinde 'doğaçlama' ve 'kompozisyon' arasındaki farklar size göre nedir? Sizin
müziğinizde yıllara göre neler değişti?
müziğinizde yıllara göre neler değişti?
Doğaçlama, 'kompozisyon' dediğinizin bir çeşididir. Caz sololarınıbunca yıldır hep
'kompozisyon' sayarak dinledim. Kendi müziğimdeyse, ne geriye bakıyorum, ne de ileriye.
Yalnız müziğimi yaptığım (ya da yazdığım) anlara yöneltiyorum ilgimi.
'kompozisyon' sayarak dinledim. Kendi müziğimdeyse, ne geriye bakıyorum, ne de ileriye.
Yalnız müziğimi yaptığım (ya da yazdığım) anlara yöneltiyorum ilgimi.
Eleştiri yapmak, eleştirmen gözü ile bakmak ve yenilikleri takip ederken o konuda yetkin olmak;
sizce tüm bunlar müzikten ve hayattan alınan zevki azaltıyor mu? Yoksa hayata daha çok mu
yaklaştırıyor?
sizce tüm bunlar müzikten ve hayattan alınan zevki azaltıyor mu? Yoksa hayata daha çok mu
yaklaştırıyor?
Eleştiri, özellikle okunsun diye başkalarına iletilen bir yönelim olduğu oranda, ne eleştiriliyorsa
ona yoğun bir ilgi yaklaşımıgerektiriyor. Bu ilgi, çoğu kez, eleştirilenden alınan zevki
yükseltiyor, eleştiri kötülemeye yönelik olsa bile.
ona yoğun bir ilgi yaklaşımıgerektiriyor. Bu ilgi, çoğu kez, eleştirilenden alınan zevki
yükseltiyor, eleştiri kötülemeye yönelik olsa bile.
Acaba Türkiye'de yaşamama sebebiniz kendi kendinize yarattığınız bir sürgün gibi mi yoksa
olmasıgereken bir sürgün mü? Burada yeterince anlaşılamadığınızıdüşünüyor musunuz?
olmasıgereken bir sürgün mü? Burada yeterince anlaşılamadığınızıdüşünüyor musunuz?
Kendimi New York'ta bir sürgünde sayıyorsam da, şunu kesinlikle belirtmek isterim ki,
Türkiye'de kalmış olsaydım, elektronik müzik eğitimi görme, elektronik müzik alanında çalışma,
bunca elektronik yapıt gerçekleştirme ve bunların çoğunu plaklarla piyasaya sürme olanaklarını
Türkiye'de kalmış olsaydım, elektronik müzik eğitimi görme, elektronik müzik alanında çalışma,
bunca elektronik yapıt gerçekleştirme ve bunların çoğunu plaklarla piyasaya sürme olanaklarını
bulamayacaktım.
Uzaklık ve yakınlık sizce ne kadar önemli?
Şimdi de bir önceki sorunuza bir başka açıdan bakalım. Manhattan adasında kendimi Robinson
adasında gibi sayıyorum. Bu bakıma, her yer uzak bana.
adasında gibi sayıyorum. Bu bakıma, her yer uzak bana.
New York'ta hayat ritminiz nasıl? Yürüyüşler, incelemeler, sesler, fotoğraflar ve daha nelerle
dolu?
dolu?
New York'ta geçirdiğim günler minimalist açıdan değerlendirilebilir. Her gün bir öncekinin
tıpatıp aynısı. Bunun iyice daha beteri olabileceğine göre, dilerim bu durum oldugu gibi kalsın.
tıpatıp aynısı. Bunun iyice daha beteri olabileceğine göre, dilerim bu durum oldugu gibi kalsın.
New York’ta fotoğrafladığınız kapıdışısanatı fotoğraflarından yola çıkarak fotoğrafın ne
zamandır hayatınızda olduğunu sormak istedim? Ayrıca sizin Istanbul'da yaşadığınız
dönemden hatırladığınız birkaç fotoğraf karesi neler olurdu?
zamandır hayatınızda olduğunu sormak istedim? Ayrıca sizin Istanbul'da yaşadığınız
dönemden hatırladığınız birkaç fotoğraf karesi neler olurdu?
Daha pek çocukken annem bana bir fotoğraf makinesi almıştı. O günlerden bu yana hep
fotoğraf çektimse de şimdilik vazgeçtim bu uğraştan. Çekilen fotoğraflarıkoyacak yerim
kalmadı. İstanbul'dan özellikle çocukluk günlerimden kalma, çekilmiş ve çekilmemişfotoğraf
kareleri gözümün önüne hep geliyor.
fotoğraf çektimse de şimdilik vazgeçtim bu uğraştan. Çekilen fotoğraflarıkoyacak yerim
kalmadı. İstanbul'dan özellikle çocukluk günlerimden kalma, çekilmiş ve çekilmemişfotoğraf
kareleri gözümün önüne hep geliyor.
Türk müzisyenler, Türk sanatçılar ve buradaki yaşam anlayışıoradan nasıl görülüyor? Özellikle
de çağdaş sanat diye her şeyin mazur görüldüğü İstanbul sanat camiasında?
de çağdaş sanat diye her şeyin mazur görüldüğü İstanbul sanat camiasında?
Sorunuz, Türkiye'nin Amerikalılarca nasıl görüldüğü yolundaysa, Türkiye'nin nerede olduğunu
bile doğru dürüst bilmeyen Amerikalıların görüşünü incelemeye kalkmak boşuna. Bir fıkra
vardır: Amerikalıkırtasiyeye gitmiş ve bir Amerika "küresi" satın almak istemiş!
Benim görüşlerime gelince, uzaklık nedeniyle ancak Türkiye'nin nerede olduğunu biliyorum.
bile doğru dürüst bilmeyen Amerikalıların görüşünü incelemeye kalkmak boşuna. Bir fıkra
vardır: Amerikalıkırtasiyeye gitmiş ve bir Amerika "küresi" satın almak istemiş!
Benim görüşlerime gelince, uzaklık nedeniyle ancak Türkiye'nin nerede olduğunu biliyorum.
İstanbul sanat camiasında çağdaş sanat diye her şey mazur görülüyorsa, aman ne iyi. Çünkü
buralarda çağdaş sanat (daha doğrusu, çağdaş müzik) pek mazur görülmüyor. Rock, pop, rap
gibi türleri çağdaş müzikten saydığımısanmadınız umarım.
buralarda çağdaş sanat (daha doğrusu, çağdaş müzik) pek mazur görülmüyor. Rock, pop, rap
gibi türleri çağdaş müzikten saydığımısanmadınız umarım.
Geçtiğimiz yıl Mart ayında gerçekleşen elektronik müzik festivali için İstanbul'a davet
edildiğinizde ve gelemediğinizde ne hissettiniz, böyle bir festivalin ilk defa gerçekleşecek
olmasıkonusunda ne düşünüyorsunuz?
edildiğinizde ve gelemediğinizde ne hissettiniz, böyle bir festivalin ilk defa gerçekleşecek
olmasıkonusunda ne düşünüyorsunuz?
Elektronik müzik festivali için İstanbul'a davet edildiğimde, yolculuk engelleri nedeniyle oraya
gelemeyecek durumda oldugumuzu göz önünde tutup tedirginliğe kapıldım ve üzüldüm. Olayın
önemine gelince, New York'ta da belki günün birinde bir elektronik müzik festivali düzenlenir ve
hiç de olağan saymam bunu.
gelemeyecek durumda oldugumuzu göz önünde tutup tedirginliğe kapıldım ve üzüldüm. Olayın
önemine gelince, New York'ta da belki günün birinde bir elektronik müzik festivali düzenlenir ve
hiç de olağan saymam bunu.
New York'taki minimal yaşantınızda son olarak hazırladığınız bir kitap projesi ya da besteniz
var mı?
var mı?
Bu sıralar başlıca yeni projem, İngilizce yazılarımdan (müzik eleştirilerimden, radyo
programlarımdan, vb.) kurulu Other Words adlıkitabımıönümüzdeki aylarda İstanbul'da Pan
Yayıncılık'ın piyasaya çıkaracak olması.
programlarımdan, vb.) kurulu Other Words adlıkitabımıönümüzdeki aylarda İstanbul'da Pan
Yayıncılık'ın piyasaya çıkaracak olması.
Peki son olarak sizce müzik, hayat ve projeler tüketilir ve tükenir mi?
Hayatın nasıl tükeneceğini sanırım biliyorsunuz. Müzik ve projelerin tükenmesine,
tüketilmesine gelince, karara baglıbu. Ne ki, değişebilir o yolda bir karar.
tüketilmesine gelince, karara baglıbu. Ne ki, değişebilir o yolda bir karar.
*Ilhan Mimaroglu'nun Türkiye'de yayınlanan kitapları
Pan Yayıncılık Günsüz Günce (1989), Elektronik Müzik (1991), Ertesi Günce (1994), Yokistan
Tasarısı (1997) ve artık basılmayan en eski caz kitabıolan Caz Sanatı.
Tasarısı (1997) ve artık basılmayan en eski caz kitabıolan Caz Sanatı.
YapıKredi YayınlarıNew York KapıDışıSanatı
Varlık YayınlarıMüzik Tarihi.
(Alıntı - Aylin Güngör/ Bant Dergi)
(Alıntı - Aylin Güngör/ Bant Dergi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder